- Çok konuşurum. Mutlu olduğumda daha da konuşurum. Genel olarak mutluyumdur da, yani hep çok konuşurum. Derslerde mutluysam da konuşurum. Bazen öğretmenlerim beni uyarır. Ama beni sevdikleri için tatlı uyarır, ben de onları çok sevdiğim için hemen susarım.
Evde ders çalışırken de konuşurum. Ailem konuşmadan çalışmamı söyler, onlar ders çalışayım diye benimle konuşmazsa kardeşimle konuşurum, o da hep benimle konuşur. Ders çalıştıkça konuşma motivasyonum, konuştukça da ders çalışma motivasyonum artar. En azından derslerde az konuşma konusunda kendimi geliştirmem gerekebilir belki. (Bir de bazen soğuk espri yaparım, espri kalitemi arttırmam gerekiyor.)
- En geliştirilmesi gereken yanımı biliyorum aslında. Bu eksikliğimden dolayı zorlanıyorum da, hele LGS sürecimde bunu çok yaşıyorum. Az kitap okuyorum. Dünyadaki en iyi Türkçe öğretmenlerinden biri benim Türkçe öğretmenim oldu. Her hafta bana kitaplar verdi. Hediyeler aldı. Ödev olan her kitabı okuyorum ama boş zamanında kitap okuyan biri olmadım. Dilşah hocam bana kitap okuma tutkusunu vermek için çok uğraştı, öncesinde ailem de çok uğraştı aslında. Ama ben boş zamanlarında tutkuyla kitap okuyan biri olamasam da, Dilşah hocam boş zamanlarında tutkuyla Lego yapan biri oldu. Severek kitap okuyanlara çok özeniyorum, umarım ben de kitap okumayı sevmeyi öğrenirim.
- Konsol oyunlarında babamı yenebilecek kadar iyi, kendimden küçük kuzenlerime ve arkadaşlarıma her zaman yenilecek kadar kötüyüm. Biraz kendimi geliştirmem gerekiyor, sonuçta lisede arkadaşlarımla daha çok oynarım. Konsol oyunları bana öyle evde yasak falan olmadı. Ama evde Lego yapmak gibi daha iyi bir alternatifim olduğu için ben çok az oynadım.
- Sporu az yapıyorum. Öyle bir takımda oyuncu olmaktan bahsetmiyorum. Pandemiden sonra özellikle, hayatımda sporun yeri çok azaldı. Mesela daha çok bisiklete binip, yüzmeye başlayabilirim.
- 5. sınıfta Bilfen’e başladığım anda Deniztin hocam müzik öğretmenim oldu. Sonrasında gitar, keman ve yan flütten birini seçmemiz gerekiyordu. Deniztin hocam obua öğretseydi onu bile seçerdim. Ben de onunla birlikte gitarı seçtim. 6. ve 7. sınıfta gitar dersi aldım. Ama pandemide uzaktan ders yaptık. Hatta gitar dersim sabah 8:50’de başlıyordu. Yan komşumuz duvara vuruyordu:) Sonra yıl sonunda online konser bile verdik. Gitarda kendimi ilerletmeyi hedefliyorum demiyorum ama kendimi biraz geliştirsem fena olmaz. Sonuçta bateri her yerde olmuyor, en azından gitar daha rahat taşınabilir olabilir.
- Amerika’dan Türkiye’ye döndüğümüzde Türkçem benim kötüydü. Gerçi hala da çok iyi sayılmaz:) Anasınıfında bana Amerikalı çocuk demişler, ben de bunun üzerine evde dahi İngilizce konuşmayı reddetmişim. Sonra ilkokulumda İngilizce ders saati azdı. Bilfen’de yeniden toparlamaya çalıştım ama akıcı konuşamıyorum şu an. Bu yaz tatilinde İngilizce yaz kampına gitmeyi istiyorum ve İngilizcemi yeniden akıcı hale getirerek geliştirmeyi istiyorum. Böylece katılmak istediğim uluslararası bilimsel etkinliklerde İngilizce sorunu yaşamak istemiyorum.
- Bilfen’deki Almanca öğretmenimi çok seviyorum, hatta Herr Aybey ile sohbet etmeyi de çok seviyorum. Ders dışındaki zamanlarda Herr Aybey ile sürekli sohbet ediyorum ama Almanca değil Türkçe. Almanca’yı öyle sevmedim ve Almanca düzeyim iyi değil bence. Lisede Almancamı geliştirebilirsem üniversite için Almanya’daki teknik üniversiteleri düşünebilirim.